2 Kasım 2018 Cuma

:DİNDE REFORMCULAR VE BİD'AT:


:DİNDE REFORMCULAR VE BİD'AT: 

REFORM: Islah,yenilik,bozulmuş bir şeyi eski doğru haline getirmek,demektir.

Dinde reform olmaz.Dinde reform yapmak,dinin aslını,özünü bozmaktır.Reformcuların,yenilik dedikleri aslında dinde bid’atttır.Dinde bid’at demek;Ashab-kiram zamanından ve tabi’in zamanından sonra,ortaya çıkan dinde yapılan eklemeler ve çıkarmalar yani ibadette,itikâdda yapılan değişiklerdir
.

Âdetlerde yapılan değişiklikler,bu bid’atin dışında kalmaktadır.Mesela,yemekte içmekte,binek ve taşıma vasıtalarında,binalarda yapılan yenilikleri,değişiklikleri dinimiz reddetmez.

Hadis-i Şeriflerde kötü olduğu(Bid’at-i Seyyie)bildirilen dindeki bid’atlardır.

Yani dinde reformlardır.Bunlar ibadetlere yardımcı değildirler.Hepsi ibadetleri
değiştirmekte,bozmaktadırlar.

BİD’AT İLE İLGİLİ HADİSLER:

“Bir bid’at küfre yol açmasa bile bunu ortaya çıkaranın orucu,haccı,umresi,cihadı,tevbesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz.Bu kimsenin,yağdan kıl çıkar gibi, müslümanlıktan çıkması kolay olur.”
(İBNİ MÂCE)

“Bir ümmet peygamberlerinin vefatından sonra,dinde bid’at çıkarırsa buna benzer bir sünneti kaybeder.”

“Bid’at sahibi,bid’atinden vazgeçmedikçe Allahü teâlâ onun hiçbir ibadetini kabul etmez.”
(İBNİ MÂCE)

Bir insan,bir işi,Rabbinin izin verdiğini düşünmeden,kendi görüşü ile yaparsa,O’na kulluk yapmamış,müslümanlığın icabını yerine getirmemiş olur.Bu iş,itikadda,inanmakta ise ve inanılması lazım olduğu sözbirliği ile bildirilmiş olan şeylerden ise,bu inanışı(Küfre sebep olan bid’at) olur.Bu bid’at insanı dinden çıkartır.

Dinde reformcuların,ilimleri gırtlaktan yukarıda ve kafanın içinde kalmış,İblis’in ilmi gibi kalbe inmemiştir.Bunlar,sadece mevki ve menfaat düşünürler.Dini dünyaya bağlı,madde kulları ve Hz.Muhammed(S.A.V)’in buyurduğu gibi küçük şirk olan şehvet-i hafi(gizli şehvet)sahipleridirler.Sadece halkı başına toplamaktan zevk alırlar.Riyâkârdırlar;ne yapsalar,gösteriş için yaparlar.Bunlar felâhı(mutluluğu saadeti)felakete çeviren hased ehlidir.

“Kıyamet günü kendi günahlarını tamamen yüklendikten başka,saptırdıkları İnsanların günahlarından bir kısmınıda yükleneceklerdir.”
(NAHL S. 25.AYET)

“Alimlerimizden doğru yoldan sapanlar için,bunda biraz Yahudileşme var.Abidlerimizden(ibadet edenler) ölçüyü kaçıranlar için ise bunda biraz Hristiyanlaşma var, derdik.”
(Süfyan b.Uyeyne) (Sahabe)

Dinde reformcular,reenkarnasyonu(tenasühü,ruh göçü,yeniden bedenlenme),3 vakit namazı,faizi,Türkçe ezanı ve Türkçe ibadeti savunuyorlar.

Geleneksel Fıkıh’a,Kelam ilmine,Tasavvuf'a,
tarikatlara,türbe ziyaretlerine,teravih

namazına,kadere,miraca,sakala,sarığa,tesettüre karşıdırlar.

Başı açık namaz kılınır,Kur’an-ı Kerim okunur diyorlar.Hadislerin çoğuna inanmıyorlar. Ölülerin arkasından Fatiha,Yasin ve dua okunmaz diyorlar.

Bunlar kendi görüşlerini benimsemeyenleri şirkle suçluyorlar.Müşrik diyorlar.

Sık sık gizli şirkten bahsediyorlar.Tevhid dinini,savunuyoruz diyorlar.Evrim teorisiyle,yaratılış inancını birleştiren reformcular da var.

YABANCI DİNDE REFORMCULAR:

Cemaleddin Afgani(Efgani): Mısır’da mason locası başkanlığı yapmış.
Aslen İranlıdır.

Muhammed Abduh: Mısır,İngiliz sömürgesiyken,İngilizler tarafından Kahire
müftülüğüne atanmış.

M.Reşit Rıza: M.Abuh’un çömezi.

Mustafa Meraği: Mısırlı, Tefsir-i Meraği’nin yazarı.

Mustafa Meraği diyorki: “Arap olmıyanın,Kur’an tercümesi ile namaz kılması caiz ve hatta daha iyi olur.” Ayrıca “Fıkıh dinden değildir” der.

Halbuki,Kur’an da fıkıh(İslam Hukuku) öğrenmek, emrediliyor.
(TEVBE S. 122. A.)
“Allah kimin hayrını murad ederse onu dinde fakih(İslam Hukukçusu)kılar.
(HADİS-İ ŞERİF) (BUHARİ)


YERLİ DİNDE REFORMCULAR:

Prof.Dr.Hüseyin Atay:
"Düzeltilmesi gereken fıkıh hükümleri" başlığında 46 madde sayıyor.

İşte bunlardan bazıları: "Kuranda miraç olayı yoktur. Kuranda kadere iman yoktur. Kuranda şefaat yoktur. Farz namazların kazası yok,tövbesi vardır.Kadınların başı açık, Kuran okumaları, namaz kılmaları caizdir. Başı örtmek, namazla ilgili değildir. Hz İsa ölmüştür, tekrar gelmeyecektir. İslamda mehdi inancı yoktur. İslam inancında deccal yoktur, ama her ulusu düşüren, fasık, facir, deccaller zaman zaman çıkabilir.
Kuranda eşcinselliğin hükmü bulunmamaktadır. Gusülde ağza, burna su vermek gerekmez. Oruçta kefaret yoktur. Kuranda İslam ve iman ayrıdır. Tövbe kefaretten daha büyük cezadır. İslamın din bilgisi kaynağı akıl ve Kurandır. İslamın şartı beş değildir, Kuranın bütün emirleri İslamın şartıdır. Kurana gidip fıkhın, tasavvufun, kelamın, hüküm ve kurallarını gözden geçirip değiştirmenin temel kuralı şudur: Günümüzün şartlarına göre ayetleri insanın, toplumun, yararına göre yorumlamaktır.

Prof.Dr.Süleyman Ateş: 3 vakit namazı ve tenasühü savunuyor.

Prof.Dr.Zekeriya Beyaz: Tavuktan kurban olacağını iddia ediyor.”Bayanlarda ezan okuyabilir” diyor.

Av.Kezban Hatemi:
Kurban kesilmesine karşı.Ayrıca Evrim teorisiyle,yaratılış inancını birleştiriyor.

Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk: Türkçe ezanı ve ibadeti savunuyor.”Başı açık namaz kılınır ve ibadet edilir.” diyor. “Ölülerin arkasından Fatiha,Yasin ve dua okunmaz”diyor. Tesettüre karşı. Tenasühü de savunuyor.

Prof.Dr.Mualla Selçuk: “Başı açık namaz kılınır” diyor.


http://merakedilenislamikonular.blogspot.com.tr/2009/07/dinde-reformcular-kimlerdir.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

A.OKTAR İSRAİL İLİŞKİLERİ

 A.OKTAR İSRAİL İLİŞKİLERİ https://www.videoindirelim.com/islam-birligi-adnan-oktar-israil-ile-olan-iliskileri--1528504.html